– epidemi ...
Arama Sonucu – "Bir yer yaygısı"
bir börek türü
– kolböreği
– boyoz
– köbete
– paçanga
– çiğbörek
– kıstırma
– katmer
– muskaböreği
– pufböreği
– sigaraböreği
– suböreği
– tala ...
bir boy
– Bir kez.
– Aynı boy ...
Bir bu eksikti
“Dertler, sorunlar yetmiyormuş gibi şimdi bir de bu şık tı.” anlamında. ...
Bir Çalgı
– Tef, Fülüt, Ud, Gitar ...
Bir çalgı aleti (çalgı aletleri)
Alto (Büyük Keman), Armonika, Arp. (Üç Telli Saz), Bağlama (Cura, Tambur), Balalayka (Rus Sazı), Bas Klarnet, Batari, Boru, Buziki, Cura (Bağlama, Tambur), Çello, Çenk (Eski Türk Sazı ...
bir çekin yada banka hesabının para karşılığı
– provizyon ...
bir cela
– emay, vernik ...
bir çeşit zamk
– lak, laka, uhu ...
bir çiçek türü (bir çiçek adı)
– Açelya, Ağı Çiçeği (Zakkum), Akşamsafası, Çiğdem, Dalya (Yıldız Çiçeği), Gül, Hanımeli, Lale, kamilya (Japon Gülü), Kasımpatı, Krizantem, Manolya, Melisa (Oğulotu), Menekşe, N ...
bir çiçekle bahar (veya yaz) olmaz
– “küçük, güzel bir belirti ile doyurucu sonuca ulaşılmaz” anlamında kullanılan bir söz
– çapkın kimseler için kullanılan bir söz ...
bir çift
– sf. İki adet
– Biraz, bir iki ...
bir cila
– vernik ...
Bir çırpıda
– zf. Çabucak ...
Bir çuval inciri berbat (bok, murdar) etmek
Yolunda giden bir işi, yanlış bir hareketle ya da sözle bozmak. ...
Bir daha
1.Bir kez daha, ikinci kez.-2.Artık,ondan sonra, hiçbir zaman. ...
Bir dediği bir dediğini tutmamak
– Söyledikleri birbirine uymamak, tutarsız konuşmak. ...
Bir dediği iki olmamak (edilmemek)
Her isteği yerine getirilmek ...
Bir dediğini (söylediğini) iki etmemek (ikiletmemek)
Onun her istediğini yerine getirmek. ...
Bir defa (kere)
1. Olup biten bir durumu anlatan cümlelerde, artık o şeyin geçmiş olduğunu, geri dönülemeyeceğini anlatır. -2. Her şey den önce, ilkönce, hele. -3. Asıl önemlisi, her şeyden önemli olarak. ...
bir deli kuyuya bir taş atar kırk akıllı çıkaramazmış
– bir insan bazen akla ve mantığa sığmayan bir iş yapar; yapılan iş, hiçbir kurala uymadığı için pek çok akıllı insan bunu düzeltmeye çalışır, fakat başaramaz anlamında kullanılan bir söz. ...
Bir dereceye kadar
Makul bir ölçüye kadar, belli bir noktaya kadar; nispeten. ...
Bir deri bir kemik (kalmak)
Vücutşa çok zayıf (düşmek), zayıflamış (olmak). ...
bir deri hastalığı
– cüzam
– çakma
– çakmak
– egzama
– mayasal
– liken
– saçkıran
– sedef
– suluk
– uyuz ...
bir derneğe veya birliğe dahil olan kişi
– mensup ...