Ondan bıkmak, usanmak, bunalmak. ...
Arama Sonucu – "Birine musallat olmak"
Bıkkınlık vermek (birşey birine)
Bir şeyi tekrarlaya tekrar I aya karşı sındakini usandırmak. ...
Bok atmak (bulaştırmak, sürmek) (bir şeye, birine)
Ona iftira etmek (Kars. Kara çalmak.) ...
Bok yemek düşer (birine)
“O küstahlık etmesin, bu işe karışmasın.” anlamında. ...
Boş vermek (bir şeye, birine)
Ona önem vermemek, aldırmamak. ...
Boynuz isterken kulaktan olmak
Daha iyi bir şey elde etmek ister ken elindekini de yitirmek. ...
Boynuz takmak (dikmek) (birine)
Kadın başka bir erkekle iliçki kura rak kocasını aldatmak. ...
Boyunun ölçüsünü olmak
Giriştiği bir işte başarısızlığa uğrayıp beceriksizliğini ya da yetersizliğini anlamak. ...
Bozum olmak
– utanmak, utanacak duruma düşmek, mahcup olmak ...
Bulantı vermek (bir şey birine)
O şey onu kusacak duruma getir mek, midesini bulandırmak. ...
Buldumcuk olmak
Eline geçen bir şeyden ötürü fazlaca sevinmek. ...
çak olmak yırtılmak.
çamur atmak (sıçratmak) (birine)
Birini kötü bir işe bulaşmış gösterip lekelemeye çalışmak, iftira etmek. (Kars. Kara çalmak, leke sürmek.) ...
Canından olmak
ölmek. ...
çaresaz olmak
çare bulmak. ...
çarığı ters giydirmek (birine)
bk. Pabucu ters giydirmek. ...
çarşur olmak
Yararsız yere harcanıp ziyan olmak. ...
Cebinde akrep olmak
Cimri olmak, para harcama konusunda çok is teksiz davranmak. (Kars. Eli cebine varmamak.) ...
Cehennemin dibine gitmek, cehennem olmak
Defolup gitmek. ...
çekeceği olmak (birinden, bir şeyden)
Karşılaşacağı kötü durumlar olmak. ...
çelme atmak (takmak) (birine) (bir işe)
– çelme ile onu düşürmeye çalışmak
– işin başarı ile sonuçlanmasını engellemek. ...
Cephe almak (birine)
Ona karşı düşmanca tavır takınmak; bir düşün ceye karşı olmak, direnmek. ...
Cesaret vermek (birine)
Birinin yılgınlığını gidermek, birini yüreklen dirmek; ona moral vermek. ...
Ceza kesmek (birine)
Bir görevli, yasadışı bir davranışı nedeniyle suçluya para cezası yazmak. ...
cilvegah olmak
yatak teşkil etmek, yurt olmak. ...