– zf. esk. Genel olarak ...
Arama Sonucu – "Duş ı ıztırar"
alelıtlak
1. .genellikle. 2.rastgele. ...
Alemi var mı?
Beğenilmeyen bir durum karşısında “Uygun mu? Ye rinde mi?” anlamında söylenir; ne alemi var? ...
Alev saşağı sarmak
Olay önlenemeyecek aşamaya gelmek. ...
alfabetik sıralama
– Alfabe sırası ...
algı
– Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak
– Kazanç, alacak.
– Rüşvet.
– ekon. Vergi.
– Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık.
– ing. percepti ...
algılama
– Algılamak işi, idrak, idrak etme
– Bir telsiz alıcısında, gelen bir elektriksel imlemin kiplendiği taşıyıcı dalgadan ayrılması.
– Yüklü parçacıkların sayaçlarla yüze çıkarılması.
& ...
algılamak
– (-i) Bir olayı veya bir nesnenin varlığını duyu organlarıyla algılamak, idrak etmek
– İng. sense ...
Alglerden Çıkarılan Bir Tür Jelatin
– Agaragar ...
Ali kıran baş kesen
– zorba
– Bir çevrenin en zorba, kötü kişisi. ...
Alı al moru mor
Koşmaktan, heyecandan, telaştan yüzü kıpkırmızı (bir şekilde). ...
alıç
– bit. b. Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç, gövem eriği, geyik dikeni, akdiken (Crataegus monogyna)
– Bu ağacın m ...
Alıcı gözüyle bakmak (bir şeye, birine)
– inceden inceye gözden geçirmek
– ona çok dikkatli bakmak, onu dikkatlice gözden geçirmek. ...
alıkmak
– (argo) Hoşlanarak bakmak, süzmek.
– (argo) Asılmak.
– Alçalmak.
– Bozulmak.
– Azmak.
– Kötüleşmek. ...
alıkoymak
– (-i) Bir süre için bir yerde tutmak
– (-den) Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak
– Ayırıp saklamak
– (-den) Yoksun bırakmak
– (-i, -den) Mani ...
alım
– Alma işi.
– Kurum, çalım, gurur.
– mec. Çekicilik
– Vergi
– Çalım, gösteriş, hal, tavır.
– Pekmez kaynatılan tava veya kazanın ölçüsü
– Genişlik, hacim
R ...
alım çalım
– Gösteriş, çekici hareket ...
alım satım
– ticaret. Alışveriş ...
alım, çekicilik
– albeni, cazibe
– güzellik, tazelik, karizma ...
alımlama
– Alımlamak işi. ...
alımlamak
– (-i) Anlayarak kabul etmek.
– Alıntı yapmak ...
alımlı
– sf. Alımı olan, çekici, cazibeli, albenili, cazip, cazibedar
– Anlayışlı, hassas, alıngan, onurlu.
– Gururlu, çalımlı,kurumlu.
– Alacaklı.
– Göz alıcı, çekici, cazibeli ...
Alın teri
Emek, çalışma. ...
Alın teri dökmek
– çok emek vermek, zahmetli bir iş görmek ...
alın yazısı
– yazgı, fatalite, kader, kader inancı, yargı ...