– Emek ve sermaye koymadan kazanç sağlamak ...
Arama Sonucu – "Duş ı ıztırat"
açıktan tayin
– Açıktan atama ...
açıl
– Açılmanın yapılması için verilen komut.
– Büyü, serpil, geliş anlamında bir söz
– İng. Lunge! ...
açılama
– Sinema/TV. Güç bir sahnenin çeşitli açılardan çekiminin yapılması.
– Sinema/TV. Güç bir bölümün çevrilmesinde işi sağlama bağlamak amacıyla, bu bölümün akla gelebilecek bütün değişik açı ...
acılanma
– Acılanmak durumu ...
acılanmak
– (nsz) Tadı acı olmak, acılaşmak
– (-le) mec. Acılı durumda olmak, üzüntüye kapılmak, üzülmek
– Meraklanmak, kederlenmek ...
acılaşma
– Acılaşmak durumu ...
açılı kaplama
– den. Ahşap teknenin değişik yerlerinde kullanılan, özel biçimlerde kesilmiş kaplama parçası ...
acılılık
– Acılı olma durumu ...
açılım
– Açılma işi.
– Bakış açısı
– gök b. Sağ açıklık: Güneş’in bir yıldaki açılımı -23 derece 27 dakikadan +23 derece 27 dakikaya kadar değişir.
– mat. Bir kısaltma veya form ...
Açılıp saçılmak
– (Kadın) Oldukça açık saçık giyinmeye başlamak.
– (Kadın) Oldukça serbest ve pervasız davranmaya başlamak. ...
açılış
– Açılma işi.
– Yeni bir yapının, yerin veya kuruluşun çalışmaya başlaması, küşat.
– Ses çıkarırken ses yolunun açılması ve açılma derecesi. ...
açılış konuşması
– Herhangi bir kurum, kuruluş, mağaza vb.nin açılması sırasında yapılan konuşma ...
açılış töreni
– Bir açılışı kutlamak için yapılan toplantı ...
açılıverme
– Açılıvermek işi ...
açılma
– Açılmak işi
– Çatlama.
– sinema, televizyon. Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama.
– spor. Bir grupta, sıra ...
açılmak
– (nsz) Açma işine konu olmak
– Renk koyuluğunu yitirmek
– Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak
– Denizde kıyıdan uzaklaşmak.
– Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kal ...
açım
– Açma, açılış, küşat
– Oklava ile açılmış hamur, yufka.
– Her tütün denginde sırasiyle daban, mezar ve kapak adlı dizilerin üzerine yerleştirilen en iyi cins sekiz sıra.
̵ ...
acıma
– Acımak durumu.
– Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
– Başka bir kişinin ya da canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü. ...
acıma duygusu
– ruh bilimi. Kişinin karşılaştığı üzücü herhangi bir durum üzerine acıma duyması, acıma hissi ...
acıma hissi
– Acıma duygusu ...
Acıma üzülme yerinme
– teessüf, yazıklanma ...
acımak
– (nsz) Tadı acı duruma gelmek, acılaşmak
– (nsz) Acılı, ağrılı olmak.
– Merhamet etmek
– Başkasının uğradığı veya uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek.
– Sevmek, okşamak
& ...
acımak,üzülmek
– teessür etmek ...
acımasız
– sıfat. Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz
– zarf. Acıma duygusu olmadan, merhametsizce ...