(Tür.) Er. 1. Bayram. 2. Kalın ve kuvvetli deve kösteği. 3. Doğan kuşu. ...
Arama Sonucu – "Yerel ağ"
Çağatay
– Yavru at, tay.
– Cengiz Hanın oğlu. ...
çağcıl
– sıfat. Çağdaş
– sıfat. Tekniğin, bilimin yeniliklerinden yararlanan, modern
– (Resim, Heykel, Mimarlık) Çağdaş anlayışla yapılmış (yapıt). ...
çağdaş
– sıfat. Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
– Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, uygarca, asri, modern ...
çağdaş asri
– çağcıl, muasır, modern ...
çağdaş yunanca
– elenika ...
çağdaşlık
– Çağdaş olma durumu, çağcıllık, modernlik, asrilik, muasırlık, modernizm ...
CAGER
Kuş kursağı ...
CAğILDAK
çağlayan ...
çAğILI
(Tür.). 1. çağla ilgili. 2. çakıl. 3. çağla. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
çAğIN
(Tür.). – Yıldırım, şimşek. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. ...
çağıl çağıl
– zarf. Çağıldayarak ...
çağıltı
– Suyun, akarken taşlara, kayalara çarparak çıkardığı sesin adı ...
çağırım
– Çağırma işi.
– Ruh çağırma sırasında seans. ...
çağırış
– Çağırma işi ...
çağırmak
-i Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek
-e, -i Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek
– Binmek için bir araç istemek
– halk ağzında. Yüksek sesle ...
çağırtı
– Çağırma sesi ...
çağırtkan
– Ötüşüyle kendi türünden olan kuşların çevresine toplanması için avcıların yararlandığı kuş, çığırtkan ...
çağırtmaç
– Tellal ...
çağırtmak
-e Çağırma işini yaptırmak
– Yüksek sesle duyurmak, dellal bağırtmak. ...
çAğKAR
(Tür.) Er. – Canlı, dinamik, çalışkan. ...
çAğLA
(Tür.) Ka. – Olgunlaşmamış meyve, bazı meyvelerin olgunlaşmadan, henüz yeşilken yenen hali. ...
çağla
– Olmamış meyve
– Çakıl, çakıl yığını, küçük taş parçaları
– İri taş yığını, Küçük taş yığını.
– Harç veya çamur kullanılmadan örülmüş taş duvar.
– Taşlarla örülmüş duvar ...
çağlamak
– Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak
– mecaz. Coşmak
– Tahmin, takdir etmek, hesaplamak, tasarlamak.
– Zamanı beklemek, bulmak. ...
Çağlar
– Çağlayan.
– Coşkulu, canlı kimse. ...