– ağırbaşlı olmak. ...
Arama Sonucu – "Yerleşme oturma"
Aşığı cuk (bek, bey, şift) oturmak
Her işi yoluna girmek, herşey istediği gibi gerçekleşmez. ...
Cuk oturmak
1. bk. Aşığı cuk oturmak. -2. Uygun olmak, uygun düşmek. ...
Diken üstünde oturmak (durmak)
1. Eğreti bir biçimde oturmak. -2. Tedirgin bir durumda olmak. -3. Bulunduğu yerden her an gidecek, ayrılacakmış gibi olduğunu düşünmek. ...
Doğru oturmak
Uslu durmak. ...
Hokka gibi oturmak
Giysi, vücuduna uygun gelmek, tam olmak. ...
işine oturmak
çok etkilenmek, çok üzülmek. ...
Kalıp gibi oturmak
Giysi vücuda tam gelmek, iyi uymak. ...
Kan oturmak
Vücudun bir yerinde sıkışma nedeniyle damarların şat layıp dokular arasında kan birikmek. ...
Karaya oturmak
Gemi denizin sığ yerine saplanıp kalmak. ...
Lök gibi oturmak
Bütün ağırlığıyla bulunduğu yeri kaplarcasına otur mak. ...
Mideye oturmak
Yenen bir şey midede sindirilemeyip rahatsızlık ya ratmak. ...
Rayına girmek (oturmak)
işler yolunda, tıkırında gitmeye başlamak, dGzena girme*; yörüngesine durmak. ...
şapa oturmak
Umduğunu bulamayıp güç duruma düşmek ...
Uslu durmak (oturmak)
Yaramazlık etmemek. ...
üstüne (üzerine) oturmak (yatmak)
Aldığı borcu geri vermemek, başkasının malını kendi malı gibi saymak. ...
üzerine oturmak
bk. üstüne oturmak. ...
Yerleşme
– Yerleşim alanı veya merkezi
– Yerleşmek işi
– insanın, az çok ya da bütünüyle boş bir bölgeyi ele geçirerek işlemesi, canlandırıp şeneltmesi.
– Bir toplumsal kümenin ya da ka ...
yerleşme alanı
– Bir kentin düzentasarında, yapı yapılmasına olur verilen alan.
– yapı bölgesi ...
yerleşmek
-e Yerine iyice oturmak, yerinde sabit olmak
-e Yer bulup oturmak
-e Çalışmak üzere bir iş yerine başlamak
-e Bir yerde oturmaya, yaşamaya başlamak
– Eşyayı yerli yerine koymak
-e Rahat bir biçi ...
Yörüngesine oturmak
Bir iş istenilen yönde gelişmek, yoluna gir mek; rayına oturmak. ...