-le Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak.
– Aynı zaman dilimine denk gelmek
– halk ağzında. Söz yarışı etmek
-le, matematik Doğru, açı, yüzey vb. geometrik biçimler üst üste konuldukların ...
Arama Sonucu – "a mak"
çakmak
– Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası
– Çelik, taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti.
– esk. Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik ...
çakmak taşı
– mineraloji. Demir veya çeliğe sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir kuvars türü.
– Düvenlerin altına çakılan küçük ve kesici taş ...
çakozlamak
-i Uygunsuz bir durumu fark etmek.
-i, argo. Anlamak. ...
çaktırmak
-e Çakma işini yaptırmak.
-i, argo. Sınavda bırakmak.
-e, teklifsiz konuşmada. Birinin bir şeyi sezmesini sağlamak ...
çalarmak
– Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak ...
çaldırmak
– Çalma işini yaptırmak.
-i Hırsıza kaptırmak ...
çalım satmak
– kurulup büyüklük taslamak
– yapay davranışlarla büyüklük taslamak. ...
çalıp çırpmak
Az çok demeden, eline ne geçerse çalmak. ...
çalışmak
– Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak
– Herhangi bir iş üzerinde olmak
– -de İşi veya görevi olmak, bulunmak
– Makine veya aletler işe yarar durumda ol ...
çalkalamak
-i Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
– İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
-i Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
-i Tahılı sarsarak kalburd ...
çalkamak
-i Çalkalamak
– Tahıl elemek ...
çalkanmak
– Çalkama işine konu olmak.
– Deniz, göl dalgalanmak
– mecaz. Haber, söylenti herkesin ağzında dolaşmak.
– mecaz. Coşkunluk, hareketlilik içinde bulunmak ...
çalkatmak
-e Çalkama işini yaptırmak. ...
çalmadan oynamak
çok neşeli, keyifli bir dyrumda olmak. ...
çalmak
-i, -e Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
– Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
– Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
– nsz. Ses çıkarmak, ses verm ...
camlamak
-i Cam geçirmek, cam takmak ...
çamur atmak (sıçratmak) (birine)
Birini kötü bir işe bulaşmış gösterip lekelemeye çalışmak, iftira etmek. (Kars. Kara çalmak, leke sürmek.) ...
çamura yatmak
Borcunu ödememek, verdiği sözü yerine getirme mek. ...
çamurlamak
-i Çamur sürmek, çamurla sıvamak.
-i, mecaz Kötülemek ...
çamurlaşmak
– Çamur durumuna gelmek
– mecaz. Sataşmaya, kavga çıkarmaya başlamak, terbiyesizleşmek ...
Can almak
– ölüme yol açmak, öldürmek. ...
Can atmak (bir şeye, bir şey yapmaya)
– şiddetle arzu etmek, çok istemek
– Onu elde etmeyi, herhangi bir duruma kavuşmayı çok istemek. ...
can bulmak
– dirilmek, canlanmak ...
Can damarına basmak
– Bir kimsenin en önemli, en duygulu yönünü aşığa vurmak.
– Bir işin en önemli noktası üzerinde durmak. ...