Zeka, bilgi, beceri vb. bakımlardan söz konusu kimseden üstün olmak. ...
Arama Sonucu – "a mak"
Cebine indirmek (atmak) (bir şeyi)
Hakkı olmayan bir şeyi kendine mal etmek. ...
Cebini doldurmak
Fırsatlardan yararlanıp bol para kazanmak. ...
Cehennemin dibine gitmek, cehennem olmak
Defolup gitmek. ...
çekeceği olmak (birinden, bir şeyden)
Karşılaşacağı kötü durumlar olmak. ...
çekip koparmak
– toplamak, yolmak ...
çelik çomak
– Çocukların, çomakla çeliğe vurarak oynadıkları oyun ...
çelme atmak (takmak) (birine) (bir işe)
– çelme ile onu düşürmeye çalışmak
– işin başarı ile sonuçlanmasını engellemek. ...
çene çalmak
Oradan buradan konuşmak, gevezelik etmek. ...
çene yarıştırmak
Gevezelik etmek. ...
çene yormak
Boşuna konuşmak. ...
çenesi açılmak
Durmaksızın konuşmak, gevezelik etmek. ...
çenesi düşmek (durmamak)
– yerli yersiz konuşup gevezelik etmek ...
çenesini (bıçak) açmamak
– sıkıntı ve üzüntüden konuşamamak ...
çenesini aştırmak
Konuşması için uygun ortam hazırlamak, fırsat vermek. ...
çenesini kapamak (kesmek)
1. Artık konuşturmamak. -2. Susmak. ...
çenesini tutmak
– Konuşmamak, sır saklamak, ağzını tutmak ...
çeneye tutmak (birini)
Aralıksız konuşarak ve konuşturarak onu oyalamak. ...
Cephe almak (birine)
Ona karşı düşmanca tavır takınmak; bir düşün ceye karşı olmak, direnmek. ...
Cesaret almak (bulmak)
Bir kimseye, şeye güvenerek gücü artmak. ...
Cesaretini kırmak
Cesaretini yok etmek, yürekliliğini sarsmak, umut suzluğa düşürmek. ...
Çetele tutmak
– hesap tutmak amacı ile bir yere çizgiler çizmek ...
Cevabı yapıştırmak (dayamak)
Karşısındakine hiç de beklemediği ters ve kesin bir yanıt vermek. ...
Cevahir (cevher) yumurtlamak
Saşma sapan konuşmak. ...
Cevher yumurtlamak
bk. Cevahir yumurtlamak. ...