teorideki ahlak anlayışı. ...
Arama Sonucu – "nazar"
alinazar
yüksek görüşlü. ...
ANAZARK
Plazma sıvısının deri altı dokusuna ve seroz zarlara yaygın biçimde sızması ...
kutahnazar
kıt görüşlü, basiretsiz. ...
münazara
– Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma
– ed. Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazı türü ...
Münazara Yöneticisi
– Moderatör ...
nazar
– Belli kimselerde bulunduğuna inanılan; insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke, hatta cansız nesnelere de zarar veren; bakışla dışarı fırlayan çarpıcı ve öldürücü güç ...
nazar boncuğu
– Nazar değmesin diye takılan mavi boncuk veya bunun yerini tutan başka şey, göz boncuğu
– sıfat. Eşi benzeri olmayan, tek ...
Nazar değmek (bir şeye, birine)
Uğursuzluk, kötülük gibi olumsuz sonuçlar veren kıskanç bakışlardan ötürü fena bir duruma düşmek; göz değmek. ...
nazar-ı dikkat
– Dikkatli bakma, dikkatli bakış, dikkatle bakış ...
nazar-ı itibar
– Saygı gösteren, ehemmiyet veren bakış.
– Dikkate alma, dikkate değer gören bakış. ...
Nazara gelmek
Kötü ve kıskanş bakımların etkisinde kalmak ...
nazaran
– zarf. Göre, oranla, kıyasla ...
nazari
– sıfat. Kuramsal ...
nazariyat
– Kuramlar ...
nazariye
– Kuram ...
Nazarı dikkatini çekmek (celp etmek)
ilgisini, dikkatini çekmek. ...
Nazarı itibara almak (bir şeyi, birini)
Ona önem ve değer vermek ...
nazarıdikkat
– Bir kimsenin herhangi bir konuya duyduğu yoğun ilgi ...
nazarında
– zarf. Birinin düşüncesine göre, birinin gözünde ...
nazarlık
– Nazarı etkisiz duruma getirdiğine inanılan kumaş parçası, mavi boncuk, kurşun, dua yazılı kâğıt, muska vb. şeyler ...
nokta-i nazar
görüş açısı, bakım. ...
noktainazar
– esk. Görüş, görüş açısı ...
sahibnazar
görüş sahibi, deneyimli. ...
sarf-ı nazar
– Saymama, dikkate almama
– Yüz çevirme, vazgeçme, görüşün değişmesi.
– Bir şeyden vazgeçme, cayma.
– Görmezlikten gelmek.
– Bakışını çevirme, vazgeçme. ...