– Vericiden iletilen dalgaların görüntü ve ses olarak görünmesini ve duyulmasını sağlayan aygıt, televizyon alıcısı.
– Elektromanyetik dalgaları canlı resim haline getiren ve eğitim alanında kendisinden etkili biçimde yararlanılan araç.
– bk. almaç
– televizyon, TV
– Devinimli görüntülerin kablolar ya da telsiz bağlantısıyla çok uzaklardaki yerlere ulaştırılması ve buralarda izlenebilmesi.
– Bir ülkede televizyonu oluşturmak için gerekli kuruluşların tümü, televizyon işleyimi.
– Güzel sanatların bir kolu olarak televizyon sanatı.
– Televizyonu gerçekleştirmek için yapılan çalışmaların tümü, televizyonculuk.
– Bir ülkenin kendine özgü nitelikler taşıyan ulusal televizyonu.
– Fr. television
– İng. television, TV, broadcast television, picture transmission,