– Bir gereksinimin karşılanamaması durumu
– Belli bir yerin biraz uzağı
– Denizin kıyıdan uzakça olan yeri
– sf. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
– sf. Engelsiz, serbest
– sf. Örtüsüz, çıplak
– sf. Boş
– sf. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal
– sf. Aralığı çok
– sf. Çalışır durumda olan
– sf. Kolay anlaşılır, vazıh
– sf. Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen
– sf. Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen
– sf. Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı
– sf. Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.).
– zf. Belirgin bir biçimde
– Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
– Tecim işlerinde ve genel olarak ödenekliklerde o kuruluşun gelirleriyle giderleri arasındaki olumsuz-dengesizlik, giderin gelirden fazla olması.
– Kasa, ambar, mal değerlerinin sayım sonucu yazılımlara göre eksik çıkması.
– Osm. vazıh
– Fr. Béant, Ouvert, te
– İng. On, open, deficit