– Ağır olma durumu
– Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne.
– Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer.
– Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum: Havanın ağırlığı.
– Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum.
– Yük, külfet
– Takı
– Sorumluluk
– Etki, baskı, güçlük.
– Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
– hlk. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın
– mec. Sıkıntı.
– mec. Ağırbaşlılık
– mec. Değerli olma durumu
– mec. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu
– ask. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
– fiz. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite.
– sp. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori.
– Güreşçinin gövde tartısı.
– Bir konumsal gösterimde, her bîr basamağın, gerçek sayıya eklenen katkısının değerini belirtmek üzere, o basamaktaki sayı değerinin çarpılacağı katsayı.
– Fr. Pesanteur, Gravité
– İng. weight, significance
– Osm. vezin, sıklet