– Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti.
– Alınan sorumluluğa karşı olarak ortaya konulan şey.
– mec. Birinin şüphelerini dağıtmak için söylenen inandırıcı söz, teminat.
– Bir elektrik çevrimine yerleştirilen ve çevrimden aşırı akım geçtiğinde, kavrularak çevrimi kesen düşük erime sıcaklıklı iletken parçasını taşıyan gereç.
– Bir anlaşmada taraflardan birine ait sorumluluğun bir başkası tarafından söz, mal veya para biçiminde yüklenilmesi.
– kefalet
– Her tür kaza, dokunca, kırılıp dökülme ve benzeri olaylarla ilgili kurum ya da kişinin kayıpları karşılanılmak üzere bunlara dokuncaları karşılığı yapılacak ödemeler.
– İng. fuse, guarantee, assurance, cover, insurance