– Tiyatro, sinema ve televizyonda sahneye konulan eserin yazıldığı yerin ve geçtiği çağın özelliklerini belirleyen perde, aksesuar vb. ögelerin bütünü
– Bir yere süsleme amacıyla verilen d ...
Etiket: Tiyatro
dekoratör
– Tiyatro, opera vb. dekorlarını tasarlayan sanatçı.
– İç mimar.
– Bir oyunun dekorunu önce kağıt üzerinde renkli taslağı, sonra planlayıp çizen ve sonunda bu plana göre hazırlanması ...
delil
– İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
– huk. ve man. Kanıt
– Yol gösteren.
– Kılavuz, rehber
– (Köy oyunu) : Anadolu’da köy oyunlarında, oyunları yönet ...
denge
– Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hali, muvazene, balans.
– Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar
– Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılma ...
dikizlemek
– (-i) argo Gözetlemek.
– (Argo) Matiz ve Külhanbey tarafından «gözetlemek» anlamında kullanılan sözcük,
– (Kar.) Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından kullanılan ve “ ...
diksiyon
– Seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarını kurallarına uygun olarak söyleme biçimi
– Konuşulan dilin incelenmesi ve kullanılması.
– Duru, açık vurgulama ve çıkakl ...
doğaçlama
– Doğaçlamak işi, emprovizasyon.
– zf. Birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi, doğaçtan, doğmaca, irticalen, emprovize
– tiy. Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yeri ...
dolap
– Genellikle tahtadan yapılmış, bölme veya çekmelerine eşya konulan kapaklı mobilya
– Su dolabı
– Dönme dolap
– İstanbul bedesteninde dükkân
– tiyatro. Orta oyununda sahn ...
donanma
– Donanmak işi.
– Belli bir amaçla kullanılan gemilerin bütünü.
– den. Bir devletin deniz kuvvetleri, armada
– Bütün vücudu kaplayan, kırmızı benekler şeklinde beliren ve sonra ...
DORUK
– Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika
– mec. En üstün başarı düzeyi
– mec. Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta.
– Tepe, ...