Yoksul olduğu halde, zenginler gibi yaşamaya özenen kimse için alay yollu söylenir. ...
Arama Sonucu – "reva"
berevat
beratlar. ...
devrirevan
– müzik. Türk müziğinde bir büyük usul ...
hüsrevane
– şahça, hükümdarca, şahane ...
Kan revan içinde
– her yanı kana bulanmış ...
NUşiREVAN
(f.h.i.) Er. – iranda 531-579 yıllan arasında hükümdarlık etmiş ve doğruluğuyla şöhret bulmuş olan Sasani şahı, “adil” lakabıyla anılır. ...
prevantoryum
– tıp. Vücutlarına verem mikrobu girmesine rağmen henüz hastalığa yakalanmamış zayıf kimselerin, vereme yakalanmasını önlemek amacıyla bakıldıkları sağlık kurumu
– Fransızca. préventorium ...
reva
uygun, layık. ...
Reva görmek (bir davranışı birine)
bir davranışı, bir olayı bir kimse için uygun görmek ...
revabıt
bağlar, ilgiler, iliçkiler. ...
revac
yaygınlık, revaç, sürüm. ...
revaç
– ticaret. Sürüm ...
REVAH
(Ar.) Er. 1. Bir şeyi elde etmeden doğan neşe. 2. Güneş battıktan sonra gece oluncaya kadar geçen zaman. ...
REVAHA
(Ar.) Ka. – (bkz. Revah). ünlü sahabi Abdullah b, Revahanın babası. ...
REVAHi
(Ar.) Er. – Bal arıları. ...
REVAiD
(Ar.) Er. – Gürleyen bulutlar. ...
revak
1.sundurma. 2.çardak. ...
revakiye
– eskimiş, felsefe. Stoacılık ...
revalüasyon
– ekon. Değer katma.
– Sabit kur rejiminde; resmi kurun düşürülmesi, yani ulusal paranın diğer ulusal paralar karşısında değerinin artırılması.
– Fr. revaluation
– İng. revalua ...
revan
– sf. esk. Giden, yürüyen, akan
– Far. revan: revan; yola çıkma
– Ruh, can.
– Doğru yolu tutan.
– İyi hareket eden, akıllı.
– Ergin. ...
revan olmak
gitmek, yola koyulmak. ...
revani
– Yumurta ve irmikle yapılan, fırında kabarıp piştikten sonra üzerine şerbet dökülen bir tatlı türü, revani tatlısı ...
serv-i revan
1 .yürüyen servi. 2.yürüyen servi boylu güzel. ...
tahterevalli
– İki ucuna birer kişi oturup karşılıklı olarak havada yükselip inerek eğlenmeyi sağlayan, ortasından bir yere dayalı tahta veya metal araç, çöğüncek ...
tahtırevan
– Omuzda veya deve, fil, at vb. hayvanlara yüklenerek götürülen, üstü örtülü, insan taşınan araç ...