– Değerlendirmek işi, kıymetlendirme
– İletişim organlarında izlenme oranı.
– Doğanın herhangi bir parçasını şu ya da bu işe yararlı kılmak amacıyla, insanın onun üzerinde yaptığı olumlu değişiklikler.
– Bir şeyin nitelik ya da niceliği üstüne yapılan çalışma sonucu varılan yargı
– Aynı biçimdeki olayların, birtakım ölçünlere göre, önemini belirtme
– Türlü öğretim amaçlarının gerçekleşme oranını değişik yollarla ölçme ve ortaya çıkan sonuçlar üzerinde değer biçme.
– Bir iktisadi varlığın değerini belirli bir düzeyde korumak veya yeniden değerlenmesini sağlamak amacıyla iktisadi karar birimleri tarafından piyasaya yapılan müdahaleler. krş. ürün yoketme
– Kentlerde ya da kırsal alanlardaki taşınmaz mallara, nesnel ölçütler kullanarak, değer biçme.
– Bir özdek, bir nesne, bir malın para ile çözümlenen değişim değerini saptama.
– Sinema Bir filmin çeşitli yönlerden taşıdığı özellikleri ayırt edip, çözümleyip film konusunda bir yargıya varma
– Özellikle, yetkili bir kurulca bu yolda varılmış ve gerekçeleriyle açıklanmış yargı.
– Ölçüm konusu olan bir nesne üzerinde nicel ya da nitel ayrımlar yaparak değerlendirici yargılamalarda bulunma.
– İng. improvement, evaluation, valorization, assessment, valuation, film appreciation, appraisal