– Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır
– Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü.
– gök b. Bir sıvı veya gazı dıştan saran, sert katman
– tıp. Deri üzerinde bir yaranın veya sivilcenin kurumasıyla oluşan sertçe bölüm.
– hay. b. Bir hayvanı dıştan örten kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi veya boynuzsu örtü, kavkı
– Kaysı kurusu.
– Yonga, odun parçası.
– Bir hayvanın, meyvenin, bazı yumurtaların, kalkerli, silisli, keratinsi ya da kitinli sert dış örtüsü. Kavkı.
– Toprak yüzünde, kimi madensel ve örgensel özdeklerin yığılıp sertleşmesiyle oluşan ince katman.
– Öğecik, özdecik ya da çekin içinde, kimi nicem sayıları eş, erkeleri birbirine yakın eksicik, çekincik topluluğu.
– Bir öğeciğin çekirdeği çevresinde dolanan eksiciklerin yerleştiği katmanlardan her biri.
– Bir sıvı ya da gaz yuvarlağını dıştan saran sert katman; Yer’in kabuğu gibi.
– Bohr atom kuramına göre çekirdek çevresindeki elektronların durağan konumlarını belirleyen ve K, L, M…’simgeleriyle gösterilen eşözekli yuvarlar.
– Bir metalin yenimi sırasında yüzeyinde oluşan kalın, görünebilen katman.
– Bir ısı değiştiricinin gövdesi.
– Çeliğin yüzeyinde, ısıl işlem sırasındaki yükseltgenme sonucu oluşan ince oksit katı ya da katları.
– Yara yüzeyinde oluşan kabuk.
– Yara kabuğuyla kaplanma.
– Evcil hayvanlarda uyuz hastalığı.
– Bitkisel ve hayvansal ürünlerin dış yüzeylerini örten sert, selülozlu veya kalkerli kısımları.
– (anlamdaş. kavkı), Bir hayvanı dıştan örten, kitinli, kalkerli, silisli, kemiksi ya da boynuzsu bir örtü.
– Osm. kısır, kışır, kavkaa, harşef, sadefe, Münhani levha
– İng. shell, cemented layer, crust, scab
– Fr. Cortex, Putamen, Croûte