– Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet
– fel. Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması.
– Kendilerine test uygu ...
Kategori: Bilgisayar/bilişim
dokunak
– Bir klavyeyi oluşturan ve işletmen’in parmaklarıyla basarak kullanabileceği biçimde düzenlenmiş anahtarlar takımındaki anahtarların her biri.
– Dokunuş, değiş
– mec. Ağır, ma ...
dolaşma
– Dolaşmak işi
– Sinema. Filmin çeşitli sinema aygıtlarında kullanıldığı sırada kıvrımlar, büklümler oluşturarak birbirine dolanması.
– İng. navigation, film jam, buckling (of film), ...
dönem
– Belli özellikleri olan zaman parçası, periyot
– zamane
– Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre
– Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki zaman süresi, devre.
& ...
döngü
– Herhangi bir olayın birden fazla tekrarlanması.
– man. Kısır döngü.
– Bir izlencede yer alan ve belirli bir koşul gerçekleşmedikçe yeniden uygulanan bir komutlar dizisi.
– Ku ...
dönüt
– Geri bildirim.
– Ses algılayıcı mikrofon veya manyetiklerin, hoparlörden gelen sesi algılayarak tekrar hoparlöre iletmesi sonucunda oluşan ötme şeklindeki gürültü.
– Fr. Tour
̵ ...
DORUK
– Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika
– mec. En üstün başarı düzeyi
– mec. Heyecan, sevinç, coşku vb. duygularda ulaşılan en üst nokta.
– Tepe, ...
düzeltme
– Düzeltmek işi, tashih.
– Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, ıslahat, reform.
– Düzelti.
– Bir tüze işleminde, yargı ve öteki yazılı belgelerde, yazılarda yapıl ...
düzen
– Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem
– Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept.
– Yerleştirm ...
düzenleç
– Bir dizgeyi besleyen güç kaynağının, özellikle gerilim bakımından, belirlenen sınırlar arasında düzenli kılınmasını sağlayan aygıt
– İng. regulator ...