– Bir şeyin en üstteki bölümü
– Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası
– tkz. Birinin yanı başı, baş ucu
– anat. Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü
– coğ. Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi
– mat. Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri.
– mat. İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası.
– mat. Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri.
– Tütün bitkisinin yukarıya doğru en son, beşinci tabaka yaprakları.
– Doruk
– Bağılyüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimine verilen ad.
– Bir dalgalı akımda ulaşılan en yüksek değer.
– bk. doruk noktası,
– Osm. kumme, re’s
– Fr. Apex, Sommet, Mesocrane, colline
– İng. hill, peak