– Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim.
– Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer
– Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perde
– hlk. Kalın ağaç gövdesinden odun veya tekne yapmak için ayrılan tomruk.
– den. Gemilerin içinde, su baskını, yangın vb. durumlarda, ara kapılar kapandığında arızanın veya hasarın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerler.
– man. Cins kavramlarını tür, alt tür kavramlarına ayırma işi.
– mat. Dört işlemden biri, taksim.
– Kalın ağaç gövdesinden odun yahut tekne yapmak için ayrılan tomruk.
– Ambar.
– Ada.
– Çay tabağı.
– Oda.
– Eski evlerde selamlık tarafı.
– Evlerde yıkanmak için ayrılan yer, banyo.
– Gurup, bölük
– Bezlerin lopları arasındaki duvar, iki boşluğu ayıran duvar.
– Meyvelerde mantar hiflerinde, mercanlarda, kalpte, burunda, dilde ve odalı kabuklarda görülen duvar. Perde, septum.
– (Mantıkta) Cins kavramlarını tür, alttür vb. kavramlarına ayırma işi.
– Çarpma işleminin tersi olan ikili işlem.
– Bu işlemi yapma.
– Paylaşma, paylara ayırma.
– Akımsaklarda iki voltluk elektrik gücü taşıyan bölümlerden her biri.
– Durak sistemli ahırlarda duraklar arasında bulunan, durakları birbirinden ayıran yapılar.
– (karşılık: septum), (Lat. septum): İki boşluk ya da iki doku yığınını ayıran zar ya da kat.
– Parça
– Osm. taksim, haciz, bölme
– İng. septum, division, septum, divide, split, cell, partition